piramida ve yadplanetli

Piramitleri Uzaylilar Yaptı Safsatası


Mısır Piramitleri, zamanının en büyük mezar yapılarıdır ve mimari açıdan birer şaheser olarak değerlendirilebilirler. Hem devasa boyutları, hem de görüntülerinin yarattığı etki ile, çoğu insanın bu mezarları dünya dışı varlıklarla ilişkilendirmesi normal sayılabilir.



Bazı piramitlerin (özellikle en büyük 3 tanesinin) konumlarının gökyüzündeki yıldızlar (orion) referans alınarak belirlendiği bir gerçek. Mısırlı rahiplerin, birçok çağdaşları gibi iyi bir gökyüzü gözlemcisi olduğu, yıldızların ve gezegenlerin hareketleri hakkında doğru tahmin ve hesaplamalarda bulunabildikleri biliniyor.

Yine, antik Mısır inancında yıldızlar büyük yer tutuyorlar. İnandıkları tanrıları yıldızlarla ilişkilendiriyorlar. Dolayısıyla “yarı tanrı” olarak düşündükleri krallarının mezarlarını inşa ederken, gökteki takımyıldızların yerdeki izdüşümlerini oluşturmak istemelerini olağan görmek lazım. Bizim toplumumuzda ölülerimizin başlarını hep aynı yöne çevirirek (Kıble) gömmemiz kadar normal yani.

Yarı tanrı bu kralların gömüldüğü piramitlerde yatan kişinin kutsallığı, o piramitin yapımında çalışanlar için “dini” bir motivasyon da sağlıyordu elbette. Bu nedenle çok uzun yıllar boyunca süren inşaatlarda çalışmak; “para kazanmanın” yanısıra dini bir vecibeyi yerine getirmek olarak da görülüyordu. Bu da, işçi bulma sıkıntısı çekmeden bitmek tükenmek bilmeyen piramit inşaatlarının sürmesini sağlıyordu. Bu inşaatlarda çalışan işçilerin aldıkları ücretlerden, yedikleri içtiklerine kadar hemen her şey dönemin Mısırlı yetkilileri tarafından kayda alınmış ve günümüze kadar ulaşmıştır. Örneğin işçilere içecek olarak günde 1 litre kadar “bira” verildiğini kayıtlarda görüyoruz.

Sözün özü; Mısır piramitlerinin bazılarının yıldızlar referans alınarak yapılmış ve dizaynlarında bazı özel ölçülerin kullanılmış olması, “dış dünya”, yahut “yardımsever uzaylılar” ile bir bağlantısı olduğu anlamına gelmiyor. Üst üste taş yığılarak yapılmış bir yapıyı görüp; “bunu insan yapmış olamaz” demek, hemen hemen aynı teknoloji ile Ayasofya, Selimiye yapıları inşa edebilen insan aklına hakarettir.

Yazımızı, yine bilim dışı çevreler tarafından “uzaylılar olmadan dikilmesi imkansız” diye bilinen Mısır dikilitaşlarının Sultanahmet Meydanı’nda dikili olanının üzerinde yazılanlarla bitirelim:

Kuzeybatı yüzü:
“18. sülaleden yukari ve asagi Mısır’ın sahibi 3. Tutmosis, tanrı Amon’a kurbanını sunduktan sonra Horus’un yardımıyla bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarak hükümdarlığının otuzuncu yılı bayramında bu sütunu daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti.”

Kuzey yüzü:
“Gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı Amon’a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru iki tacın (aşağı ve yukarı mısır) sahibi, kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını Mezopotamya’ya kadar götürmeye azmetti.”

Güneydoğu yüzü:
“Güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan Horus’un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve aşağı ve yukarı Mısır’ın tacına sahip olan ve bizzat Güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası Ra için yaptırdı.”

Güney yüzü:
“Tanrı Horus’un lütfuna mazhar olan ve Güneş’in oğlu ünvanını taşıyan Aşağı ve Yukarı Mısır’ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı. ordusunun önüne geçti. akdeniz’de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti. Sınırlarını Naharin’e kadar yaydı. Mezopotamya’ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı.

Gördüğünüz gibi o gizemli görünen hiyerogliflerde pek gizemli şeyler yazmıyor. Bizden 3.500 yıl önce yaşamış olan 3. Tutmosis sağolsun, neler yapıp neler ettiğini, ne denli büyük (ve inançlı) bir hükümdar olduğunu yazıp çizmiş, gelecek nesillere aktarmaya çalışmış.
kaynak
+TARiH ve BiLiM PLATFORMU 

Zafer Emecan - KozmikAnafor

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan skeleti

ƏN MƏSUR RİYAZİYYATÇILAR

Günəş sistemi